Olimpiyat Sporcularının Egzersiz Sırlarını Biliyor Muydunuz?

Bilindiği üzere bu sene Japonya’nın başkenti Tokyo’da düzenlenen ve Covid-19 salgını nedeniyle 2021 yılında gerçekleştirilen 2020 Olimpiyat Oyunları’nda milli sporcularımız ülkemiz adına oldukça görkemli başarılara imza attılar. Bu başarıların ardında yatan emeğin, disiplinin, inancın ve çalışma şeklinin yeri şüphesiz oldukça önemli. Ülkemizi temsil eden ve madalya kazanan ya da kazanamayan tüm sporcularımıza gösterdikleri büyük özveri nedeniyle minnettarız. Ülkemiz ve diğer ülkeler adına büyük başarılara imza atan sporcular, branşlarına göre farklı şekillerde oldukça sıkı bir programla hazırlandılar. Bu hazırlanma sürecinde her birinin kendi branşlarına göre sistematik bir şekilde uyguladıkları antrenmanlar başarıya giden yolda önemli bir basamak oldu. Tokyo Olimpiyatları’nda gelen bu başarılardan bazıları ülkemiz için bir ilk olma özelliği taşıdılar. Madalya kazanan sporculara başarıyı getiren ve oldukça büyük bir özveri gerektiren en büyük sır ise sporcular tarafından benimsenen egzersiz sırları…

Fiziksel Okuryazarlık Nedir? Sorusunu ele aldığımız içeriğimize bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.

1. Mete Gazoz – Branş: Okçuluk – Altın Madalya

1. Mete Gazoz

8 Haziran 1999 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Mete Gazoz, bireysel klasik yay branşında final yarışında İtalyan rakibi Mauro Nespoli’yı 6-4 mağlup ederek okçulukta ülkemize ilk altın madalyayı kazandırdı. Şüphesiz altın madalyanın kazanılmasında şans faktörünün herhangi bir işlevi yoktu. Okçuluk denildiğinde çoğu kişinin aklına standart branş antrenmanları gelecektir lakin işler hiç de öyle değil. Gazoz, böylesine büyük bir başarı için gerekli olan antrenmanlara çok küçük yaşlarda başladı. Okçuluğun bir numaralı gerekliliği olan duruş ve duruş kuvvetinden faydalanmak için babası tarafından sırt kaslarının gelişmesi adına yüzme çalışmalarına gönderildi. Sağ ve sol elin koordinasyonunu sağlamlaştırmak için spor branşlarından diğer hiçbirinde bulunmayacak şekilde iki elin aktif olarak kullanılmasını sağlayan basketbol antrenmanlarıyla çalışmalarına devam etti. Okul basketbol takımına yazılmasıyla sağ ve sol elin aktif kullanımıyla itiş, çekiş ve zamanlama dinamiklerine yatkınlığını geliştirmeyi amaçladı. Tüm bu egzersizler fiziksel açıdan okçuluk için birlikte değerlendirildiğinde başarıya giden yolda oldukça önemli dönemeçler olarak Gazoz’un kazanımlarında bir yer teşkil etti.

Bilişsel açıdan beynin sağ ve sol tarafını aynı anda çalıştırmasına olanak sağlayan ve algı ile düşüncenin harmanlanmasını destekleyen piyano eğitimini çok daha küçük yaşlarda aldı. Tüm bunların dışında böylesine büyük bir başarının kazanılmasına sebep olan en büyük antrenmanın ise disiplin olduğunu söyleyen Gazoz, günde 10 saatlik bir antrenman gerçekleştirdiğini açıkladı. Çok ciddi bir özveri gerektiren tüm bu antrenmanlar birlikte değerlendirildiğinde altın madalyaya giden yoldaki en büyük sırrın üstün bir çaba olduğu öne çıkıyor.

2. Ferhat Arıcan – Branş: Jimnastik – Bronz Madalya

2. Ferhat Arıcan

28 Temmuz 1993 tarihinde dünyaya gelen Arıcan’ın jimnastikle tanışması aslında bu spor için geç sayılabilecek bir yaşta gerçekleşmiş. 10 yaşında beden eğitimi öğretmeni tarafından verilen tavsiyeyle bu branşta spor hayatına başlayan Arıcan, jimnastikle geç tanışmasının açığını büyük bir disiplin ile gerçekleştirdiği antrenmanlarla kapatmış. 15 yaşındayken oldukça ciddi sayılabilecek bir kol sakatlığına rağmen hedeflerinden asla vazgeçmeyen Arıcan, doktorların artık bu sporu yapmasının kendisi için oldukça riskli olduğunu söylemelerine rağmen çalışmalarına devam etmiş. Artistik Jimnastik Dünya Şampiyonası’nda gerçekleştirdiği üç farklı hareketi kendi adına tescilleyen Arıcan, sakatlığına yönelik “gerçekleştiremezsin, yapamazsın” ifadelerine karşın inatla devam etti ve daha sonra Tokyo Olimpiyatları’nda Artistik jimnastik branşında bronz madalyayı elde etti. Ülkemiz için bu dalda madalya kazanmanın bir hayal olduğu düşünüldüğü bir süreçte bu branşta ilk madalyayı ülkemize kazandıran Arıcan’ın en büyük egzersiz sırrının tüm olumsuzluklara rağmen inatla devam ediyor olması ve yüksek disiplin anlayışı olduğu görülüyor.

3. Busenaz Sürmeneli – Branş: Boks – Altın Madalya

5. Busenaz Sürmeneli

Busenaz Sürmeneli, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda altın madalyayı ülkemize kazandıran bir diğer sporcularımızdan. Onun bu başarısının ardında oldukça ilginç bir hikâye ve çalışma disiplini yatıyor. Oldukça başarılı bir spor geçmişine sahip olan Sürmeneli’nin en yakın başarılarından bazıları; 2 kez Büyük Kadınlar Türkiye Şampiyonluğu (aynı sene iki kez), Büyük Kadınlar Dünya Boks Şampiyonası (üçüncülük), 2020 Macaristan Debrecen Boks Turnuvası (birincilik).

Busenaz’ı küçükken keşfeden antrenörü Cahit Süme, onu küçükken bisiklet sürerken gördüğünü, bisikleti sürerken kendisinden beklenmeyecek şekilde gerçekleştirdiği artistik ve güce dayalı manevraları gördükten sonra ailesine onu yetiştirmek üzere bir teklif sunduğunu ifade etmiş. Busenaz’ı eğitirken diğer antrenörlerin aksine onu bazen serbest bıraktığı, şovu seven yapısı nedeniyle Busenaz’ı bazen doğaçlamaya yönettiği ifadelerinden anlaşılıyor. Busenaz’ın başarısının altında yatan etkenlerden biri olarak antrenmanlarında bu şekilde bir rahatlık ile motivasyon kazanması olarak görülebilir. 16 Mart’ta elinden bir operasyon geçirdiğini ifade eden Sürmeneli, antrenmanlar sırasında doktorunun “elini vurmadan çalışmaya devam edebilirsin” ifadesi üzerine ellerini kullanmadan egzersizlerine devam etmiş. Ellerini arkaya bağlayarak dövüşmeye çıktığını ifade eden Sürmeneli, boks gibi bir sporda en önemli uzvu olan ellerinden kısa bir süre mahrum kalarak gerçekleştirdiği antrenmanlarda yaşadığı dezavantajı bir avantaja çevirmiş. Kısacası böylesine büyük bir başarıya imzasını atan Sürmeneli’nin en büyük sırrı, sıkı bir disiplinle süregelen antrenman sürecinde yatıyor.

4. Caeleb Dressel – Branş: Yüzme – Altın Madalya

3. Cealeb Dressel

24 yaşındaki Amerikalı sporcu bu sene Tokyo Olimpiyatları’nda serbest stil yüzmede dünya rekorunu kırarak altın madalyayı ülkesine götürdü. 49.45 saniye ile 100 metre kelebek finalinde dünya rekorunu kıran Dressel’in bu başarısında şüphesiz çok genç yaşlarda tanıştığı yüzme sporu ve gerektirdiği ağır antrenmaları göğüslemek etkili oldu.  Jacksonville’deki Bolles okulunun yüzme takımında yüzücülüğe başlayan Dressel, yüzme kariyerine Florida Üniversitesi’nin kolej takımında devam etti. Yakın arkadaşları tarafından balık lakabıyla ünlenen Dressel günlük 12 saat ve bazen bu süreyi aşan disiplinli antrenmanlarıyla kas kütlesini standart bir yüzücüye oranla daha fazla arttırmayı planladı. Her ne kadar hız ve çeviklik yüzme sporunda birincil bir etken olsa da Dressel’e bu başarıyı getiren en büyük sırrın dirayet ve güçte olduğu anlaşılıyor.

5. Sydney McLaughlin – Branş: Atletizm – Altın Madalya

4.Sydney McLaughlin

Kadınlar 400 metre engelli yarışında, Amerikan sporcu kendisine ait olan 51.90’lık derecesini 51.46 derecesiyle kırarak yeni bir dünya rekorunun sahibi oldu. 7 Ağustos 1999 tarihinde dünyaya gelen McLaughlin, başarılı bir akademik eğitim sırasında kendisi gibi atlet olan annesinin telkinleriyle erken yaşlarda koşmaya başladı. McLaughlin, annesi tarafından eğitildi. Anne Mary McLaughlin’in Sydney için hazırladığı ve o yaşta bir çocuk için imkânsız sayılabilecek bir takım antrenmanlara göğüs gerdi. Annesi tarafından bile “benim yaşımda, benim imkânlarımda bile en korktuğum yoğunlukta çalışmaları ona layık gördüm” ifadesiyle Sydney’in ne denli ağır bir antrenman sürecinden geçtiği çok açık. Sydney’e bu başarıyı getiren en önemli sır ise belirli bir mesafeyi koşması gereken süreye oranla arttırılmış engellerle dolu bir antrenmanda standart zamanı gerçekleştirmeye çalışması olarak görülüyor. Kısacası zorlaştırılmış bir parkuru antrenmanda gerçekleştirmek nihai yarışta büyük bir avantaj olarak geri dönüyor.

6. Valerie Adams – Branş: Gülle – Altın Madalya

6. Valeria Adams

Gülle atmada ülkesine 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda altın madalyayı götüren Adams, Pekin 2008 ve Londra 2012’de altın, Rio 2016’da gümüş madalya ile serisini altın madalya ile devam ettirdi. 36 yaşındaki tecrübeli sporcu başarısını günde 2 seanstan oluşan yoğun ağırlık kaldırma, fırlatma, plyometrics, sağlık topu çalışması ve şut antrenmanlarına bağlıyor. Her ne kadar tüm bu antrenmanlar gülle branşında olan bütün sporcular için bir zaruret olsa da Adams’ın antrenörü Jean-Pierre’nin tasarladığı eksantrik eşmerkezli bir makine yardımı ile maksimum güç kullanımını sağlayan bir dizi antrenmana katılmış. Bu antrenmanlar, standart antrenmanların aksine daha fazla güç kullanımı nedeniyle Adams’ın gelişmesine olanak sağlamış. Bu da Adams’a 2020 Tokyo olimpiyatlarında altın madalyayı getiren önemli bir araç olmuş.

Olimpiyatlara katılan tüm sporcuları tekrar gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Esneme Hareketlerinin Önemi: Güne başlarken, egzersiz öncesi ve sonrası neler yapabilirsiniz? Sorusunu ele aldığımız içeriğimize bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Bizi Paylaşın

Yorum Ekle

SAĞLIK PROFESYONELLERİ GİRİŞİ